15 Haziran 2014 Pazar

Vefa Enver-Sana Aşık Değilim Bitti..


Sayfa Sayısı: 360
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ephesus Yayınları

Aşk ile nefret arasındaki çizgi hiç bu kadar ince olmamıştı…

Kenan geçmişteki bir hesaplaşmayı sonlandırmak için her nefesinde intikam hırsıyla bilenmiş bir erkektir. Sonunda amacına ulaştığında yıktığı başka hayatlar da olacaktır. Lal küçük dünyasında büyük hayalleri olan masum bir kız çocuğudur. Babasının ani ölümü ile her şeyini kaybeder ve ülkesini terk etmek zorunda kalır. Ama bir gün geri dönüp babasının katilinden intikam alacağına dair yemin eder.

Yıllar sonra Kenan, büyüleyici güzellikte genç bir kadın olarak karşısına çıkan Lal'e gördüğü an vurulur. Ancak onun kim olduğuna dair en ufak bir fikri bile yoktur.

Kalpleri kin ve öfke ile dolu bu ikilinin planlarına dâhil etmedikleri, hayatlarında olmasına ihtimal vermedikleri tek bir şey vardır. Aşk.

Geçmişin karanlık gölgeleri ile yüzleşirken, hangisinin daha güçlü olduğuna karar vermek zorunda kalırlar. Aşk mı, nefret mi? 

Vefa Enver kitaplarını çok seviyorum çünkü okurken hiç sıkılmıyorum.

İnsanı öyle bir merak içinde bırakıyor ki ardı ardına sayfaları çevirirken nasıl bittiğini anlamıyorum kitabın.

Bu kitapta da Lal (Hilal) ve Kenan’ın hikayesini okuyorsunuz.

Lal yıllarca içinde Kenan’a bir nefret büyütmüş ve babasının ölümünün sorumluluğunu ona yüklemiş.

Tabi bu nefrette annesinin de katkısı oldukça fazla.

Yıllarca Kenan’dan intikam almak için beklemiş ve Kenan hiç düşünmeden kendini Lal’in güzelliğine bırakıyor.

İşte her şey bundan sonra başlıyor.

Yazarın dili, anlatımı, kurgusu çok akıcı.

Ayrıca belirtmeden geçemeyeceğim Ephesus yayınları bence kapak görselleri açısından bir çok yayınevinden açık ara önde.

Kısaca kitap kesinlikle tavsiyemdir.

“Yalnız kalıp düşünmek istiyordu. İşlediği günahlara bir yenisi daha eklenmişti. Artık ne hesabını tutuyor, ne de yaptıklarını hatırlıyordu. Tek bildiği arınmaya ihtiyaç duyduğuydu. Her büyük günahın ardından yaptığı gibi, uzaklaşıp kafasını, ruhunu dinlendirmek istiyordu. Çirkinliklerin bir şey ifade etmediği o yere gitmek ve tüm bunlar hiç yaşanmamış gibi hayatın güzelliklerini içine çekmek, iliklerine kadar iyilikle dolmak istiyordu.

“Bir kadını kolayca kendine aşık edebilecek türde bir erkeksin, biliyorsun değil mi ?”
“Peki seni kendime aşık edebiliyor muyum?”

“Seni mantığıma ters düşmesine ve benliğimin tüm direnişine rağmen deli gibi seviyorum.”



Fatih Murat Arsal-Anlaşma Bitti..



Sayfa Sayısı: 528
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Ephesus Yayınları

Kafenin dışındaki fırtına, genç adamın yüreğindekinden daha şiddetli değildi. Annesinin baskılarından o kadar bunalmıştı ki, ona aklına gelen ilk yalanı söyledi. Bu yalanına servis yapan garson kızı da ortak etmeye çekinmedi.

"Telefonda annem var!" dedi asık bir suratla. Otoriter sesli adamın tavrı garson kızın itiraz etmesini engellemişti.

"O ne sorarsa 'evet' de... Tamam mı? Sadece 'evet' de. Çok nazik ol! Söz veriyorum, bu iyiliğinin karşılığını alacaksın!"

Garson kız bu sert görünümlü adamın annesi ile ne konuşabilirdi ki?

"Acaba oğlumun dediği doğru mu?" diye sormuştu kadın. Peki ama ana oğul arasından konuşmanın içeriği neydi ki? Sonra adamın her soruya 'evet' demesini istediğini hatırladı. Sorun değildi. Evet demek o kadar da zor olamazdı.

"Evet, doğru!.." dedi duru bir sesle. Ama ardından gelen soruya hazırlıklı değildi!

"Ve... yani gerçekten evleneceksiniz, öyle mi?"

Birçok yanlış anlamanın sonunda anlaşmaktan başka çareleri yoktu. Sadece iki ay birbirlerine dayanacaklardı. Ama gerçek aşk için sınırlı anlaşmaların hiçbir önemi yoktu. Evlenmemek için evlenmek kadar komik bir şey olabilir mi?

Kadere müdahale edilemeyeceğini anladığınız, anlaşmaların bozulmasına destek olacağınız bir FMArsal romanı daha...

Fatih Murat Arsal’ın kitaplarını elime ilk aldığımda aklıma ilk gelen ne kadar kalın olduğu oluyor ama öyle akıyor ki kitap okurken nasıl bittiğini anlamıyorum. Saat 2 de başladığım kitap bir baktım 5'de bitmiş :)

Yazarın dili çok akıcı ve kitapları okurken sanki film izliyormuşsunuz hissine kapılıyorsunuz.

Her kitapta oluşturduğu karakterler birbirinden farklı ama gerçek dünyaya da bir o kadar yakın oluyor.

Bu kitapta da Merve ve Yavuz’la tanışıyoruz.

Yavuz annesinin evlen baskılarından bıkmış ve bir gün arkadaşının kafesinde oturmuşken annesine evleneceğini söylemek için arıyor ki rahat bıraksın diye.

Ama her şey bir oyun gibi başlarken tamamen gerçeğe dönüşüyor.

Kitabı çok beğendim her zaman ki gibi Fatih Hoca çok iyi bir iş çıkarmış.

Kesinlikle tavsiyemdir..



Sandi Lynn-Daima Aşk Bitti..


Sayfa Sayısı: 366
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Elf Yayınları

Ellery, sevgilisi ile New York'a taşındığında küçük evlerinde sonsuza kadar mutlu yaşayacaklarını düşünmüştü. Sevgilisinin pılını pırtını toplayıp "biraz zamana ihtiyacı" olduğu için onu terk edeceğini düşünmemişti. Ellery, tek kaldığından ve yalnız olmaktan korktuğundan kendini sanatına ve resimlerini gömmüştü... ta kibir gece gizemli, sarhoş bir yabancının evine sağ salim gitmesine yardım edene dek. Bu gizemli yabancının CEO ve milyoner Connor Black'ten başkası olmadığını bilemezdi. Connor Black ertesi sabah Ellery'yi kendi mutfağında bulduğunda ve onun yatıya kalanlar hakkındaki ilk kuralını bozduğunu sandığında Ellery'nin sadece inatçılığı ve meydan okuması değil, iyi yüreği de ilgisini cezbetmişti. Connor Black, duygusal olarak yıkılmış ve yıpranmıştı, yaşadığı kişisel bir trajediden dolayı asla sevmemeye ve aşık olmamaya yemin etmişti... ta ki Ellery Lane kazayla hayatına girene dek. Görüşmeye başladıktan ve Eller yona kendi dünyasını gösterdikten sonra Connor bir şey hissetmeye ve daha önce varlığından bile habersiz olduğu duygular hissetmeye başlar. Connor Black ve onun kadınları kötüye kullandığına dair söylentilere ve uyarılara rağmen Ellery kendini onun dünyasına çekilirken bulur. Eller yasla birlikte olamayacaklarını biliyordur çünkü Connor'ı sonsuza dek duygusal olarak yok edebilecek derinbir sır saklıyordur. Connor ve Ellery'nin cesaret, sevgi ve güç yolculuğunda onlara katılın. Bunlar onları kurtarmaya yetecek mi?

Ne okusam diye kitaplığımın başına geçtiğimde ilk sırada okunacaklar listesindeydi bu kitap.

Alırken kesin bu da diğer kitaplar klişedir diye bir önyargı ile okumaya başladım açıkcası.

Ama kitap ilerledikçe Aman Allahım!

Kitap beni o kadar derinden etkiledi ki.

Kendimi bir an Elle’in yerine koydum resmen.

Yazarın dili o kadar gerçekçiydi ve olayları o kadar güzel yansıtmıştı ki okuyucuya çok beğenerek okudum.

Siz de benim gibi klişelerden sanıp okumamazlık yapmayın sakın ha.

Kesinlikle tavsiyemdir.



Kiera Cass-Sonsuza Dek Bitti..




Sayfa Sayısı:
 292
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: DEX

Seçim, Americanın hayatını tamamıyla değiştirmişti.

Illéanın prensesi olmak için yarışmaya katıldığından beri, ilk aşkı Aspene hissettikleri ve Prens Maxona karşı gün geçtikçe artan ilgisi arasında kalmıştı.

Şimdi America için gerçekten de karar verme zamanı.
Savunduğu doğrular için mücadele zamanı.
İstediği gelecek için savaşma zamanı.
Sonsuza dek seveceği erkeği seçme zamanı.

Yayınlandığı tüm ülkelerde çok satanlar listesine hızlı bir giriş yapan Sonsuza Dek, Beni Seç ve Elitten sonra seçim serisinin üçüncü kitabı. Uzun süredir serinin hayranları tarafından beklenen Sonsuza Dekte Kiera Cass distopik fantazyayı peri masalıyla birleştiriyor ve unutulmaz bir finale imza atıyor.

Çok sevdiğim bir serinin de maalesef sonu geldi.

Maxon mı Aspen mi diye merak edip sayfaları ardı ardına çevirdim ve kitap çok çabuk bitti.

Bir çok sorumun cevabını buldum ama bana sanki bir şeyler eksik kalmış gibi geldi.

Kuzeyli asiler ve Güneyli asilerden daha çok bahsetmesini bekledim kitabın ama ucu çok açık bir şekilde bitti kitapta.

Yine de sonu çok güzeldi.

Eğer bu seriye başlamadıysanız şimdi tam sırası :)



Wulf Dorn-Oyunbaz Bitti..


Sayfa Sayısı: 384
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Pegasus

Hep seni düşünüyorum, yakında sen de beni aklından çıkaramayacaksın…

Psikiyatr Jan Forstner bir gün beklenmedik bir anda, kimden geldiği belli olmayan güller alır. İlk başta güllerin, kitabını okuyan bir hayranından geldiğini düşünen Jan bir süre sonra kasabadaki korkunç cinayetler ile evinin kapısına bırakılan imzasız mektuplar ve hediyeler arasında bir bağlantı kurar. Ona sırılsıklam âşık olduğunu itiraf eden, hiç tanımadığı bir kadından telefon aldığında da her an takip edildiğinin farkına varır. Ve en kötüsü, bu kadını durdurmanın hiçbir yolu yoktur… 

Bu adamın kitaplarına bayılıyorum.

Daha önce de Psikiyatrist kitabını okumuştum ve ben de aynı etkiyi bırakmıştı vay bee.

Adam resmen sağ gösterip sol vuruyor.

Kitabın başında tamam katil kesin budur ya da kesin bu kadın psikopattır falan diyorsunuz ama hiç beklediğiniz gibi çıkmıyor.

Çok çok beğendim bu kitabı da kesinlikle tavsiyemdir..



6 Haziran 2014 Cuma

Halil Bezmen-Mustafa Kemal'e Aşklanmak Bitti..




Sayfa Sayısı:
 312
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Müptela Yayınları

Osmanlı kültürü dışında farklı kültürleri tanıyan, Batı eğitimi almış olan ve bir diplomatın genç ve güzel kızı Cemile, nişanlısı Osman'dan ayrıldıktan sonra hayata küsüp kendi içine dönünce, babası kızını bu durumdan kurtarmak ister. Cemile'nin hemşire olarak Surp Pırgiç Ermeni Hastanesi'nde çalışmasına olanak sağlar. Hastanede çalışmasıyla birlikte günden güne daha iyi hissetmeye başlayan Cemile, orada tanıştığı bir subaya görür görmez âşık olur. Bu subay, Mustafa Kemal Atatürk'ten başkası değildir.

Cemile, bu aşkının karşılıksız olacağını bilse de Mustafa Kemal'den vazgeçmez ve kendisini bu karşılıksız aşkın getireceklerine bırakıverir. Öyle ki karşısına çıkan Mehmet Ali'yle olan ilişkisine rağmen onunla dahi evlenmek istemez. Mustafa Kemal'e Aşklanmak, Cemile'nin Atatürk'e duyduğu katıksız aşkın yanı sıra, yıkılan bir imparatorluk üzerine kurulan yeni bir devletin oluşumunu da içine alan bir dönemin panoramasını çizer.

Genelde adına bakıp kitap almam ama bu kitabı sırf adını çok beğendiğim için aldım ve iyi ki de almışım.

Hep siyasi yönünü tanıdığımız Mustafa Kemal Atatürk’ü bir de bu gözden okumak bana çok büyük zevk verdi hatta ilk başta şaşırmadım desem yalan olur.

Kitap Cemile’nin -ki kitabın ilk başlarında adı Palma- nişanlısı Osman ile arasında geçen olaylarla başlıyor.

Cemile zamanın kızlarına hiç benzemiyor.

 İçinden ne geçerse onu söyleyen hatta aşık olduğu Osman’a hislerini açmaktan bile çekinmeyen bir kız.

Ama Osman tek bir kadınla yapamayacağını ve ayrılmak istediğini söyler Cemile’ye.

Ayrılığı bir türlü atlatamayan Cemile 1. Dünya savaşının sürdüğü sıralarda hemşire ihtiyacı olan bir hastanede babasının tavsiyesiyle hemşireliğe başlar.

İşte orada hayatının aşkı Mustafa Kemal’le karşılaşır.

Ben kitabı çok beğendim.

Sindire sindire okunması gereken kitaplardandı.

Hem aşk hem tarih o kadar güzel işlenmişti ki okurken sanki Cemile gerçekten var olmuş gibi hissettim.

Kısacası sevgili okur kesinlikle tavsiyemdir.


“Dost olmak her şeyi anlatmak zorunluluğu değildir ; her şeyi anlatabilmek hakkına sahip olmaktır.”

“Sensiz ölmüyor yaşıyorum ama seni çok özlüyorum.”

“Ne aradığımı biliyordum. Sana hazırdım. Görür görmez tanıdım. Sen O’ydun.”







İki Blog Bir Kitap | Pakize Ömürlübay-Aman Allah'ım! Neydim? N'oldum? Bitti..


Sayfa Sayısı: 288
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Trend Yayınevi

Hayır anlamıyorum. Her halta bir çözüm bulan, her şey hakkında bilgiye sahip olan İsviçreli bilim adamlarının aldatılma, kandırılma gibi insanı zehirleyen duygulara neden hala bir çözüm bulamadığını gerçekten anlamıyorum. Bu öyle bir duygu ki; düşündükçe, aklınıza geldikçe beyninizin içini kemirip durur sürekli. Tüm vücudunuzu ele geçirir adeta. O içinde bulunduğunuz hal, ne herhangi bir kelimeyle anlatılabilir ne de eyleme dökülebilir. O yüzden 'aldatılmak', 'aldatmak' gibi kelimelerin tanımını kendi içimde yapmayı bıraktım.
Hepimiz eşek gibi bunların ne anlama geldiğini gayet iyi biliyoruz. En azından sevgili yerine koyduğumuz o itin, soğuk ve ilgisiz tavırlarından aldatılıp aldatılmadığımızı anlayabiliriz.
Erkek milleti denilen canlıların sorunlarımıza çare olmasını beklersek boku yeriz.
Bu yüzden İsviçreli pezevenkleri beklemeden kendimce çözümler aramaya başladım.
İşte bunlar hep 'haSECRET!'


Bu aralar yeni yeni Türk yazarlarla tanışıyorum ve her okuduğum kitap bir diğerini geçiyor desem yeridir.

Pakize Ömürlübay da onlardan biri.

Kitap iki bölümden oluşuyor.

İlk bölüm Miray’ın neydim bölümü.

Sevgilisi Harun ile aynı evde yaşamaya başlamışken Harun birden bir başkasına aşık olduğunu ve ayrılmak istediğini söylüyor.

İkinci bölümde de Miray’ın Harundan nasıl bu hale geldiğini anlatıyor.

Ben kitabı çok sevdim hatta bazı yerlerini okurken kahkaha bile attım.

Ayrıca Görkem benim favori karakterimdi belirtmeden geçemeyeceğim.

Kısaca kesinlikle tavsiyedir sevgili
 okuyucu :)

''Hayattaki her şeyden nefret ediyor olabilirsin.

 Ailenden,sevgilinden,arkadaşlarından,işinden,yaşadığın yerden...Ama 

kendinden nefret etmek başına gelebilecek en büyük beladır.Ve 

kusura 

bakma şekerim ama başın büyük belada.''

''Yolunda gitmeyen hiçbir şey yoktur küçük kız. Yaşadığın her anda 

mutlaka senin imzan vardır. Senin dışında ya da senin haberin 

olmadan

gerçekleşmiyor hiçbir şey.''

''İnsan kendisiyle yüzleşmekten neden korkar bu kadar? Ben çok 

korkuyorum örneğin.Ne zaman içime dönüp kendime sorular sormaya 

kalksam,tamamen çuvalladığımı düşünüyorum.Hatalarım birer birer 

yüzüme vuruluyor.Sonra vazgeçiyorum.Bu kadar büyük bir 

hesaplaşmaya hazır olmadığımı düşünüyorum.''

''Pause tuşuna basınca durup daha sonra da kaldığı yerden devam

 eden tek şey dinlediğiniz müzikler veya izlediğiniz filmlerdir gençler.''

Yazarımızla yapılan söyleşi için Kitap Prensesi Bloguna :)








M. Leighton-Kötü Çocuklar Soluk Soluğa Bitti..


Sayfa Sayısı: 300
Baskı Yılı: 2014
Dili: Türkçe
Yayınevi: Optimum Kitap

Bir kız, iki erkek ve bir aşk üçgeninin ateşli hikayesi Olivia Townsend özel biri değildir. Okul ücretini çıkarmak için çalışan, babasının işlerini yürütmesine yardım eden sıradan bir kızdır. Babasını terk edecek ikinci kadın olmamaya kararlıdır, kendi hayatını askıya alması gerekse bile… Olivia için, yapması gereken şeyler bellidir. Fakat, Cash ve Nash Davenport ile tanıştıktan sonra her şey karmaşık hale gelir. Onlar kardeştir. Hem de ikiz. Cash, onun bir erkekte istediği her şeye sahiptir. Tehlikeli ve ne olursa olsun onu yatağa atmayı isteyen seksi, kötü bir erkektir. Olivia'yı baştan çıkarır ve tek bir öpücükle, kötü olduğunu unutturur. Nash, onun bir erkekte ihtiyaç duyduğu her şeydir. Başarılı, sorumluluk sahibi ve son derece tutkulu bir erkektir. Ama o, Liz'in zengin ve güzel kuzeni Marissa ile birliktedir. Yine de bu, Olivia'nın ona baktığında erimesini durdurmaz. Tek bir dokunuşla, neden asla birlikte olamayacaklarını unutturur. Olivia, onların bir şey sakladığını öğrenince, siyah beyaz olan her şey grileşir. Olabildiğince hızlı bir şekilde kaçmasını gerektiren bir şey… Ama kaçmak için çok geçtir. Olivia artık olayların içindedir. Ve aşıktır. İkisine de. İki kardeş de Olivia'nin kalbini titretir. İki kardeş de Olivia'yı heyecanlandırır. Olivia ikisini de ister. Ve onlar da Olivia'yı. Peki, Olivia nasıl bir seçim yapacak?

Son zamanlarda bolca reklamı yapılan kitaplardan biri Kötü Çocuklar.

Kötü bir kitap değil aslında ama benim beklentimi pek karşılamadı diyebilirim.

Genelde blog yorumlarında kitabın sonunda çok şaşırdığını yazmış herkes ama ben o şaşırma nedenleri daha kitabın başlarında fark ettim maalesef ve kesin öyledir dedim.

Öyle de çıktı.

Son zamanların klişeleşmiş kitaplarından biri daha.

Eğer sürekli aynı tarz kitaplar okumaktan sıkıldıysanız bu kitaptan uzak durun derim.

Ama yok bu tarz kitapları seviyorsanız tam size göre.

P.S.: Dipnot yazmadan geçemeyeceğim sevgili okuyucu neden bu kitaptaki kızların hepsi çok güzel.

Sadece bu kitap için değil :)

Ne zaman bu tarz bir kitap okusam kız karakter hep öyle güzel öyle güzel oluyor ki çocuk ilk görüşte aşık oluyor.
Biraz da çirkin karakterleri falan okusak fena olmaz mı :)